23 Mart 2010

İclal Aydın demiş'ki...

Sol çıkmaz, sağ yokuş


O kadar çok rüya görüyorum ki, rüyalarımın karmaşası yüzünden yoruluyor; sıklıkla uyanıyor ve uykusuzluktan perişan oluyorum. Dün gece rüyamda bir otobüs kullanıyordum. Ve fakat yolcu koltukları tamamen boş ve direksiyon da otobüsün en arkasındaydı. Sürekli “otobüs kullanmak ne zormuş, otobüs kullanmak ne zormuş” diye mırıldanıyordum. İstanbul’un yokuşlarından Gümüşsuyu Caddesi Ankara’daki Kumrular Sokak’a dönüşüyordu bir anda. “Bu yolu ezbere bilirim ben. Allahım bana yardım et, hiçbir şey görmüyorum; yolu bulurum ama kimseye çarpmayayım ne olur” diye dua ederken kan ter içinde uyandım...


“Bu ne ola ki?” diye düşündüm kendi kendime... Her rüyanın gerçek gündelik hayat düşen bir gölgesi vardır biliyorsunuz...


Son günlerin sıcak siyasi gündemi yüzünden bu rüyayı gördüm bence. Dün kamuoyuna sunulan yeni Anayasa değişikliği paketi henüz yolcusu olmayan bir otobüs ise sunan da bu otobüsün kaptanı olsa gerek. Anayasa otobüsü, soldaki çıkmaz sokakla sağdaki yokuş arasında!


(Bazı anayasa maddelerini sıralamış ve.)
Velhasıl...demiş...


Bu anayasa otobüsünü yürütmek zor iş... Bazen içerideki yolcuların kaptana destek olması gerekiyor. “Şimdi sola dön kaptan, hafiften sağ yap, arkada bir araç var hızlan, engebeli yola giriyoruz gaz kes...” demek gibi yani..


Bizimle ilgili her şeyden haberdar olmamız gerekiyor. Otobüsteki yolculara soruyorlar işte...Ne diyorsunuz diyorlar? Sivil toplum kuruluşları ve medyaya sunuyorlar yeni taslağı. Şimdi biz ne yapacağız? “Ben prensip olarak ağzımı açmam, yolunu kendi bulsun mu” diyeceğiz “Kaptan, şu yol kestirmedir oradan çıkalım” mı diyeceğiz?


Ben işin peşini bırakmayalım derim... Zira can bizim canımız, hayat bizim hayatımız. Ve siz de çok iyi bilirsiniz ki her trafik kuralı kanla yazılmıştır. Daha önce yaşanmış onca kaza, yitirilmiş onca hayattan sonra dirlik düzenlik için yazılana dair bir fikriniz vardır mutlaka!

*************
Benim yorumum:
Vardır elbette bizlerinde bir fikri,yıllardır duvara toslayarak,uçurumun kenarına devrilerek bizlerde bir şeyler öğrendik,ama bu yılların tecrübesi bizlere çok pahalıya patladı,hangi otobüse binilir hangisine binilmez canımız yana yana öğrendik,ama sizin gibi bir sabah kahvaltısında ufkumuz değişmedi Sayın İclal Aydın.

Sorarım size,asla güvenmediğiniz bir otobüs kaptanının arkasına biner misiniz? kararsız,yeteneksiz ve ehliyetinin bile dayanağı olmayan bir şoföre hayatınızı teslim eder misiniz?bence sizde etmezsiniz,boşuna kahvaltının diyetini ödemeye çalışmayın ve gerçekçi olun.

Hepimiz güzele ulaşmayı elbette isteriz,elbirliği ile ortak bir kararla,herkesin güvendiği karakterine ve sözüne inanılan,özüne güvenilen bir kaptanın arkasına kim oturmaz'ki,sonra otobüslerin bir güzergahı olur öyle canınız istediği zaman yoldan çıkamazsınız,yoldan çıkanların sonu sizce de malum değil mi,bence yatarken üzerinizi sıkıca örtün sanırım geceleri üzeriniz açılıyor,yoksa böylesi rüyalar görmezdiniz...

5 yorum:

  1. Seviyorum ben bu kadını

    YanıtlaSil
  2. Yazdığın kişisel yorumunun altına ben de imzamı atıyorum sevgili Tufan.. Yazmaya kalksam, bundan daha güzel ve gerçek ifade edemeyeceğim için..

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ediyorum sevgili hocam,ne mutlu bana hislerinize tercüman olabildiysem.

    Saygılar.

    YanıtlaSil
  4. Bende seviyorum ecehan,ama bu sorgulamaya engel değil.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Bir yerden aklımda kalan şu dörtlüğü paylaşayım önce;
    "Herşeye madde diyen şaşı dinliler,
    Türk-İslam fikrine karşı kinliler,
    Tezek yürekliler, turp beyinliler,
    Temelden berbatlar bizi ne bilsin..."
    Sosyal,siyasal, ekonomik her konuda objektif bakışa, hür düşünceye ve doğru bilgiye sahip olamayanlar için bunu okur geçerim hep.

    Ziyaretimin asıl nedeni ise; Blog Kaptanı, Can Dostumun, direksiyonda görünmediğini birkaç gündür merak edip durduğumu bildirmek, sağlık ve moral değerlerinin yüksek olduğunu duymak istememdir. Kalemin,yüreğin, bedenin dert görmesin, hep var ol, selam sevgi ve saygılarımla...

    YanıtlaSil