31 Mayıs 2010

Hanginiz daha zalimsiniz acaba ?



Hitler'in Yahudilere karşı uyguladığı soykırım, insanlık tarihinin en kara lekelerinden biri olarak kayıtlara geçti. Ne var ki İsrail'in bugün Filistinliler'e ve masum insanlara karşı uyguladığı politika ve o anlardan yakalanan kareler,
Hitler'in uygulamalarıyla ne kadar  şaşırtıcı benzerlikler gösteriyor.
Bu gün Hitlere katil köpek diyen israil,siz köpeğin hangi cinsindensiniz acaba? 

Son on beş yirmi yılda Çeçenistan’ta yüz binlerce Müslüman öldürüldü, Bosna’da yüz binlerce Müslüman öldürüldü, Irak’ta milyonlar öldürüldü, Gazze’de öldürüldü, Afganistan’da öldürüldü, tarihin hiçbir döneminde etrafımızda bu kadar çok sayıda Müslüman öldürülmedi..


Karanlık bir odaya hapsedilmişiz gibi ve batının silahları işte oturduğumuz coğrafyayı rastgele tarıyor.. İnsanlık denen şey tüm vicdan kurumlarıyla tam bir girdabın içine kaybolmuş durumda..

Obama efendi görüyorum ki çok üzülmüşsünüz bu duruma,bizler senin kıçının rengini bas bas bağırdık ama dinletemedik seni bu ülkede şakşaklı yanlara...



İşte biri Hitler, diğeri İsrail politikalarının benzer kareleri:






22 Mayıs 2010

Haydi Gandi...


Karanlık tünelin ucunda nihayet bir ışık göründü.


Yarına umutla bakacağız artık



Sevgimizi çalmışlardı toplum olarak,önce sevgimizi geri verin.
Evet şimdi değişimin ve birleşimin zamanı.
Ölümlerin,yoksulluğun kader olmadığını gösterin bu millete
Halkla bütünleşerek kucaklayın bu canım Vatanı
Haydi Gandi yolun açık olsun.

17 Mayıs 2010

Başbakan bu hakarete susacak mı???





Cumhuriyet Türkiyesin de bir Başbakan eşine yapılan bu hakareti ben tüm Türk kadınına yapılmış kabul ediyor ve bu ülkeyi,bu gazeteyi ve bu gazeteciyi lanetliyorum,aynı tavrı,aynı hassasiyeti ahlak bekçiliğine soyunan Başbakan'dan  bekliyorum,tabi Baykal ile uğraşmak tan vakit bulabilirse,bakalım kendi eşine yapılan bu hakarete nasıl cevap verdi veya verecek hep beraberce göreceğiz.



New York Times Gazetesinde yer alan Ülkemiz ve Erdoğan Ailesi için üzücü ve onur kırıcı bir haber üzerine bir yorum

... ve haberin kendisi...

Başbakan Erdoğan'ın ABD'yi ziyareti üzerine Barry Rubin tarafından kaleme alınan yazı::

(Yazının doğrudan muhatabı Başbakan Erdoğan'ın eşi ve başbakandır.Ülkemizde her şeye dava açan hatta davadan da öte karikatürist Cihat hazardağlı örneğinde olduğu gibi işten attıran başbakanın bu yazıyı kaleme almış olan Barry Rubin'e takınacağı tavır da merak edilmektedir.)


The Obamas Watch But Don't See the Tragic Fate of Middle East Women:

A Four-Picture Allegory


Obamalar, seyretmelerine rağmen orta doğu kadınlarının

trajik kaderini görmüyor:

Şu 4 fotoğraftan oluşan görsele bakın.


By Barry Rubin





Turkey used to be a secular state striving for modernization and a place in the Western world. That dream is turning into a nightmare. The AKP regime, despite its pretense of being a center-right, family values, good government party, is moving Turkey toward Islamism. Washington and the West in general doesn't seem to notice though horrified Turkish secularists and liberals are yelling for help.


Türkiye modernleşme çabası içinde ve Batı dünyasında yer almaya çabalayan laik bir ülke olarak görülmekteydi. Bu rüya artık bir kabusa dönüşüyor. AKP'nin rejimi, aile değerlerine sahip, iyi hükümet, bir merkez-sağ partisi olma iddiasına rağmen, Türkiye'yi İslamizm yönüne götürmektedir. Dehşete düşmüş olan laik ve liberal Türk halkının yardım için bağırıp çığlık atmasını Washington ve Batı dünyası genelde görmüyor.




Look at the photos below of Prime Minister Tayyip Erdogan and his wife arriving in Washington to meet the Obamas. It's not so much that his wife, Ermine, is wearing a hijab (in Turkey called a turban) but look at her slumped over and self-effacing like a slave. I'm of no importance, is what her posture seems to say. Compare her abject stance to the three others in the picture standing tall and proud. In the first photo her sleeves are so long to conceal her hands that she can't even control them. Her head is slumped in a pose conveying submissiveness and shame at being a woman. And then in the fourth photo, she slinks off, like a servant who has been dismissed.


Obama ile görüşmek üzere Washington’a gelen Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşinin karşılanma seremonisini gösteren aşağıdaki fotoğraflara bakın. Öyle abartılı olmasa da Erdoğan’nın eşi Emine, bir hijab (Türkiye'de türban deniyor) giymiş ancak, görünüşüne ve haline bakın, kendini geri planda tutan döküntü bir köle gibi duruşuna bakın. Bu resmi şöyle okuyabiliriz: “Ben önemli biri değilim”. Onun bu sefil durumunu, resimde görülen ve gururlu bir tarzda duran diğer üç kişi ile kıyaslayın. Birinci fotoğrafta onun (Emine) elbisesinin kolları o kadar uzun ki kontrol edemediği ellerini bile gizlemektedir. Başı, sanki kadın olmanın verdiği utanç ve ve teslimiyetle yığılıp kalmış bir pozda. Ve dördüncü fotoğrafta, görevini tamamlayıp odadan sessizce sıvışan bir hizmetçi.





The sequence seems to symbollize the fate stalking Turkish woman, subverting the equality envisioned under the Ataturk republic to a status of servility and second-class citizenship. . This holds true in much of the Muslim-majority countries and it is getting worse-- Egypt and Iraq come to mind--not better.

Yet the Obamas don't even notice what's going on before their eyes. To them, Turkey is the very model of a moderate Muslim democracy, a good model to be encouraged rather than a NATO ally slipping steadily into the Iranian-Syrian alliance.



Fotoğrafların sırasına bakıldığında Atatürk cumhuriyeti kapsamında öngörülen eşitlik statüsünü kaldırarak Türk kadınını ikinci sınıf vatandaşlık ve köle statüsüne indiren bir durum sembol ize edilmektedir. Bu durum halkının çoğunluğu Müslüman olan bir çok ülkede görülen bir durumdur ve durum daha da kötüye gitmektedir – Mısır ve Irak hemen akla gelenler-. Ancak Obamalar gözleri önünde olanları fark edememişler. Onlara göre, Türkiye, İran- Suriye ittifakına kayan bir NATO ülkesi olmaktan ziyade ılımlı bir Müslüman demokrasinin iyi bir örneği olmakta ve bu desteklenmesi gereken bir durum olarak algılanmaktadır.



Kaynak :  (http://www.globalpolitician/. com/26122- feminism- middle-east)


Evet başbakan erdoğan size muhalif gazetecileri bu ülkede içeri attırdınız,bir karikatüre bile tahammül edemediniz,aleyhinizde gerçekleri yazan gazeteleri okumayın bunları diyerek halka şikayet ettiniz,mali baskı uygulayıp ele geçirdiniz,hatta o kadar ileri gittiniz ki Devletin kasasından kredi verip yakınlarınıza medya kuruluşunu satın aldırdınız,hadi bakalım delikanlı başbakan tavrınızı eşinize yapılan bu hakaret dolu makaleyi kaleme alan gazeteciye de gösterin,onu yayımlayan New York Times gazetesine de gösterin de eşinizle beraber Türk kadınına yapılan bu çirkin saldırının bizlerde yarattığı travmayı yok edin,hadi görelim bakalım.