”Bir damla su gönder bana/ Eğer gönderebilirsen/ Ana sütü gibi tertemiz olsun/ Bir damlası Karadeniz/ Bir damlası Akdeniz olsun// Bir avuç toprak gönder bana/ Edirne koksun, Ağrı koksun/ Denizli koksun/ Her zerresi burcu burcu/ Türkiye koksun Türkiye”
Ülke idare etmek devlet adamlığı gerektirir, önünü ve ileriyi görmeyi gerektirir,vatan sevgisi gerektirir,ülkenin geleceğini hesaplamayı ve bilmeyi gerektirir ama Türkiye, bugün devlet adamlığı vasıflarından uzak bir yönetim anlayışıyla tahrip edilmektedir,bu gün söylediğini yarın inkar eden adamlardan ne hayır gelir bu ülkeye.
İç politika düğümlenmiş,dış politikalar ülke menfaatlerine uygun değil ve ülkenin ahlaki,manevi değerleri organize bir şekilde tahrip ediliyor,sosyal dokumuz,milli değerlerimiz yok ediliyor yargımız ve kahraman ordumuza reva görülenler bu ülkenin felakete doğru sürüklendiğinin göstergesidir.
Bu ülkenin komutanlarına,yargıçlarına ve aydınlarına vatan haini demek cüretin de bulunanların geçmişine bakarım ben,soyuna sop'una bakarım,kime hizmet ettiğine,kimin eteğini öptüğüne bakarım.
Bedevi çadırların da gerdan kırıp diz çökenler kahraman komutan "Engin alan'ın" dik duruşunu nereden anlayacaklar cümlesinin kapasitesi bunu anlamaya yetmez.
Yeniden kurtuluş savaşı mı gerekecek bize, felaket geliyorum diyor, biz hala farkında değiliz,ülkemin bilim adamları,aydınları ve kahraman komutanları adeta bir terörist gibi tutuklanıyor yandaş paçavra gazeteler tarafından aşağılanıyor,bakın bunlara, iyi bakın,en büyüğünden en küçüğüne bakın, tümü bir tane "haberal" eder mi?
Nazi Almanya’sında papaz Martin Niemöller’in günlüğündeki bir bölüm de şöyle der :
“Önce Sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları toplandılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler, benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Bu sözler bizim içinde yaşadığımız gerçeğe ne kadar uygun değil mi? kim koruyacak, kim kollayacak bu ülkeyi, Anayasa’yı ve Türk insanını, kurdukları polis ordusu mu? yaşadığımız Dünyada örnekleri çoktur,polis ordusuna güvenenlerin tümünün sonu felaketle son bulmuştur,yarın kimlerin tutuklanacağını düşünüp karanlıktan şikâyet etmek yerine kalkıp birer mum yakalım aydınlık için,bu ülke bizim, ve yarınımız olan çocuklarımıza temiz bir gelecek istiyorsak beyni midesin de çalışanlardan olmayalım yeter.