Kalp rahatsızlığı nedeniyle doktorları tarafından yalnız yüzmesi yasaklanan emekli doktor Antalya konyaaltı plajında boğularak öldü. Cesedin plajda bekleyen cenazesine aldırış etmeyen vatandaşlar, hemen yakınında yüzmeye devam etti çocuklarla birlikte.
Aslında şaşmamak lazım son yıllarda bir çok deyerimizi tek tek kayıp ediyoruz malesef
Şehit cenazelerinin gecesinde düğün dernek kuran ve saatlerce halay çeken ulaştırma bakanını henüz unutmadık,ne ekersen onu biçersin bu Dünyada,sadece insan olmanın sızısı acıtsın yüreklerimizi birazcık yeter...
şimdi bu iş nasıl oluyor,önce siz plaja iniyorsunuz; ilk önce farketmiyorsunuz,ölen kişi sizden biraz uzakta.sonra aniden kafayı çeviriyorsunuz "şok".önce oturuyorsunuz,çünkü sinirleriniz alt üst oluyor.hemen şemsiye komşunuza yönelip soruyorsunuz "cesedi sahile vurmuş 1 saattir burda" cevabını alıyorsunuz, benim babamla şahit olduğum olayda böyle oldu.plaj görevlileri üstünü örtmüştü hatta ayakları dışarda kalmıştı.siz bekle bekle ; savcı bey lütfedip de gelene kadar saatler geçer.önce beklersiniz,sonra dalgaların denizin sesi öyle güçlüdür gözünüz çocuklara takılır sonra hemen cesede, böyle çelişki yaşarsınız.ve yavaş yavaş cesetten uzağa doğru ilerler ve yüzmeye başlarsınız.olayın başka boyutu şu ki : vicdansızlık insanlık kaybı değil o an ordan kaçma isteğinizdir.yaşadım biliyorum ciddi manada sinir bozucu.oturdukça haykırasınız geliyor.yanımdaki amca bile "hanım deli oldum ben biraz yüzücem " diye kalktı gitti.madolyonun öbür tarafıda bu.hep söyledğim gibi "asıl haksızlık haklı ile haksız arasındaki değil ; haklı ile haklı arasındakidir." yani ordakilerinde siniri alt üst oluyor,ama bi yandana da kayıtsızlıkmış gibi duruyor ama değil.suç o cesedi saatlerce orda bekletenin.ya da plajın başka bir noktasına yöneliceksiniz.bu ölülerin dünyası ile yaşayanların dünyası arasındaki farkdır,benim için çok ciddi bir olaydı o.aradaki farkı ancak böyle olaylarla anlayabiliyorsunuz.hayatın hareketi sizin vicdanınıza rağmen sizi çeker.bunu engelleyemezsiniz.bence çok taraflı br foto,kısır bir beynin ellerinden çıkmış.kimse ordaki insanların kaç kere görevlilerle konuştuğunu yazmaz mesela,kaç kere polisin arandığını söylemezler.çocukların merakla oradaki cesede hamlesi yazılmaz...birde burdan bakın istedim.
YanıtlaSilEvet biz sadece resimin görünen yüzüne baktık bu doğru,ağır işleyen Devleti ve savcının ne kadar geç geleceğinide en azından ben biliyorum.
YanıtlaSilAmaç bu ve buna benzer olaylarda insanlarımızın daha dikkatli ve duyarlı olmasına parmak basmaktı,hatırlayın sigara içerek böylesi olayları seyredenlerde var bu ülkede,cep telefonuna kayıt etme telaşında olanlarda.
Teşekkür ediyorun yaşayan biri olarak bizleri aydınlatan ve daha objektif bakmamıza sebeb olan bu yorum için.
Sevgiler.
rüca ederim tufan abi,işte ülkemizde hep alıştırılmışız biz taraflı bakmaya,ya öyledir ya böyledir diye; hiç makul açıklaması olabileceği aklımıza gelmiyor öyleki ben bile görsem bu resmi yaşamadan bende aynı tuzağa düşerdim.itiraf ediyorum.
YanıtlaSilevet sokak ortasında karısını döverken polisin bile kayıtsız kaldığı bi ülkede yaşıyoruz malesef .